Hoca

Eşeği Sırtlamalı – Nasreddin Hoca

Nasreddin Hoca, birgün kasabaya giderken, Küçük oğlu tutturmuş: Geleceğim diye ben ! Karakaçana binmiş sevinç içinde oğlan, Hoca da arkasında yola düzülmüş yayan. Yolda biri: “Ne kötü günlerde kaldık ! demiş. Babası yürüyor da oğlu eşeğe binmiş. “

Tesbih

Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi den mi kalmis, Kaalubela dan mi? Her ne ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca nin yuregine bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda: “Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!” diyecek […]

Ben Olsaydım

Akşam geç saatte eve gelen Hoca pencerede bir karaltı görür. Hanımına sus işareti yaparak tüfeğini doğrulttuğu gibi ateşler. Eve girerler, bir de bakarlar ki ateş ettikleri Hocanın cüppesi… “Hanım ucuz kurtulduk. Ya içinde ben olsaydım!” der.

Yas Tutuyorlar

Hocanın tavuğu ölmüş. civcivlerin de başı boş kalmış. hoca kaybolmalarından korkmuş. boyunlarına siyah bezler bağlamış. sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış. meraklı bir komşusu sormuş: -hoca o civcivlerin boynundaki de nedir? komşusunun merakına içerleyen hoca, cevabı yapıştırmış:- anneleri öldü de yas tutuyorlar.