Fenerbahçe’nin “Örümceği” Mehmet Topal derbi öncesinde HABERTÜRK’e konuştu. Topal, “Kamuoyundaki havaya katılmıyorum” dedi ve ekledi: “Derbilerin favorisi olmaz ama biz kazanmak istiyoruz. Hem ligdeki hem Galatasaray’a karşı serimizi sürdürmek istiyoruz.”
Mehmet Topal… Beyfendi kişiliği, sahadaki duruşu ve futbol dışında katıldığı sosyal sorumluluk projeleriyle “Örnek futbolcu” sıfatını çoktan kazanmış olan Fenerbahçe’nin başarılı orta saha oyuncusu, pazar günü oynanacak dev derbi öncesinde HABERTÜRK’e konuştu. Bir dönem Galatasaray forması da giyen, ve geçtiğimiz sezonun son maçında Volkan’ın atılmasıyla kaleye geçip maça damga vuran Topal, sorduğumuz her soruya samimiyetle cevap verirken hem derbiyi hem gündeme ilişkin birçok konuyu hem de geçmişte yaşananları anlattı. İşte “Örümcek” lakaplı Mehmet Topal ile yaptığımız söyleşi:
Kamuoyundaki hava gerçeği yansıtmıyor
Bu derbi iki camia açısından da çok önemli. Bütün herkesin beklediği en güzel maçlardan bir tanesi bu. İki takım da çok iyi bir şekilde hazırlanacaktır bu maça. İki camia için de ligin en önemli maçı diyebilirim ben. Tabii inşallah pazar günü de en iyi şekilde biter. Kavgasız, sorunsuz, bir derbi olur. Önemli olan taraftarlara centilmence bir derbi izletmek. Elimizden geldiğince çok iyi bir şekilde motive olacağız ve çok iyi bir şekilde hazırlanacağız maça. Bu Galatasaray için de geçerli. Onlar da çok iyi bir şekilde hazırlanacaktır maça. Zaten kesinlikle kamuoyundaki havaya katılmıyorum. Galatasaray ligdeki en güçlü rakiplerimizden biri ve derbilerin hiçbir zaman favorisi olmaz. Bu maçtan galip ayrılmak istiyoruz. Galibiyet serimizi sürdürüp liderliğe daha da sarılmak istiyoruz. İnşallah kazanan taraf biz oluruz.
10 Kasım’a yakışır bir derbi olsun
Maçın Atatürk’ü kaybettiğimiz ve onu andığımız gün olan 10 Kasım’da olması hem taraftarlar hem kulüp hem bizim için önemli olacaktır. İnşallah 10 Kasım’a yakışır, bu günün anlam ve önemine saygılı ve centilmence bir mücadele olur. Sahada kavgaların, gürültülerin olmadığı bir derbi olur. Biz takım olarak en iyi şekilde hazırlanacağız ve sahaya kazanmak için çıkacağız. Bu bizim için çok önemli bir mücadele. Kazanmak istiyoruz ve taraftarımızın desteğiyle liderliğimizi sürdürmek istiyoruz. İnşallah kazanırız ve galibiyeti camiamıza hediye ederiz.
14 yıllık seri psikolojik üstünlük
Bu uzun yenilmezlik serisinin oluşmasında psikolojik etkenlerin ön planda olduğunu söyleyebilirim. İlla ki katkısı oluyordur. Biz bu seriyi sürdürmek için pazar günü çıkıp elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Bu seri de bizi en iyi şekilde motive edecektir. Bu biraz da psikolojik bir üstünlüktür. Umarım bu seriyi devam ettireceğiz ve bunun için elimizden geleni yapacağız.
Kilit nokta taraftarımız
Bence bu derbide en kilit nokta taraftarımızın bizlere desteği olacaktır. Onlar maç sonuna kadar zaman zaman hatalar da olsa,olumlu anlamda bizlere desteğini sürdürürse bu bizim için çok artı bir motivasyon olacaktır.
Kazansak da lig bitmeyecek
Bizim şu anda tek düşüncemiz şampiyon olmak. Lig çok uzun bir maraton. Eğer kazanırsak 9 puan olacak ama hiçbir şey bitmiş olmayacak. Sonrasında da çok zor maçlar bizi bekliyor olacak. Çünkü her takım lider takıma karşı oynayacağı için gerçekten ekstra bir konsantrasyonla çıkacak. Bizim lig sonuna kadar ki bütün maçlarımızın çok zor geçeceğini biliyoruz. Umuyorum biz galibiyet serilerine devam ederiz. Bu maçı kazandığımızda hiçbir şey kazanmış olmayacağız. Taa ki şampiyonluğu garantileyene kadar.
Kazanıp başkana hediye edeceğiz
Başkanımız için de çok önemli maçlardan birisi. Onun için de başkanlığının yeni dönemi hayırlı olur. İnşallah uzun yıllar Fenerbahçe’ye en iyi şekilde hizmet etmeye devam eder. Zaten çok iyi şeyler yaptı Fenerbahçe için ve görev süresince de yapmaya devam edecektir. İnşallah kazanırız ve galibiyeti ona da hediye ederiz.
Zaten kalecilik yapıyorum
Ben zaman zaman antrenmanlarda elime eldivenleri takıp kaleye geçiyordum. Murat hoca beni çalıştırıyordu ve şut atıyordu bana. Volkan ağabey kırmızı kart gördüğünde ben direkt tartışmaların içinden ayrıldım ve Murat hocanın yanına koştum. “Ben kaleye geçmek istiyorum” dedim o da kabul etti. Kaleye geçtim ve gerçekten güzel bir duyguydu. Zaten önemli olan kazanmaktı ve bana çok fazla iş düşmedi kaleye geçtiğimde. O anda sorumluluk almak istedim. Bütün takım arkadaşlarım almak isteyebilirdi ama ben hissettim ve ben aldım. Uzun boyumdan dolayı da ben bu görevi istedim. Hocamız da sağolsun kalede de görev verdi bize ve maçı kazandık.
Rotasyon bizi hazır tutuyor
Yapılan rotasyonlar bence takım için iyi çünkü bütün oyuncular her zaman hazır olmak zorunda oluyor. Bizim takımda da orta sahada biraz daha fazla olsa da her mevkii de 2-3 tane alternatif var. Bizim takımdaki her futbolcu rekabeti seven futbolcular. Tabii bu rekabet her zaman dostluk içinde ve seviyeli bir şekilde olmuştur. Zaman zaman sakatlıklar, cezalar olduğu için bu olumlu bir şey. Hocamız için de çok zor bir durum gerçekten. Bir hafta 11’deki oyuncu diğer hafta oynamadığında hiçbir zaman arkadaşını aratmıyor. Her an görev gelebileceği için her oyuncu kendine çok iyi bakmak zorunda. Ben de onlardan sadece bir tanesiyim. Bunun karşılığını da görüyoruz. İnşallah bu durum sezon sonuna kadar devam eder.
Konya maçında tokat yedik
Lige Konyaspor mağlubiyetiyle başladık. Bu Fenerbahçe camiası için çok zor, kaldıralamayabilinecek bir durumdu. Ama bunun üstesinden gelmeyi bildik. Toparlandık ve o maçtan sonra sadece 1 beraberlik aldık. O maç aslında bize bir tokat oldu. Bu kendimize gelmemizi sağladı, uykudan uyandırdı.
UEFA’da finale çıksaydık kupayı alırdık
Aykut hocayla iyi bir sezon geçirdiğimizi düşünüyorum. Çok şanssız bir şekilde UEFA Avrupa Ligi finalini kaçırdık. Çok haketmiştik. Finale çıksaydık bizim o kupayı buraya getireceğimizi de biliyorduk.
Ersun Yanal gecesini gündüzünü veriyor
Ersun Yanal ile iyi bir süreç yaşıyoruz. Ersun hoca bizim için taşın altına elini koyuyor. O da gerçekten daha çok bilimsel tekniklerle çalıştığı için gecesini gündüzünü bu işe veriyor. Takımın başarılı olması için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Ekibiyle birlikte tek düşündüğü şey bizim başarılı olmamız ve özellikle bireysel olarak gelişmemiz. Bizler de buna saygı duymak ve söylediği her şeyi yapmak zorundayız. İnşallah her şey böyle güzel devam eder.
Dostluk varsa başarı kaçınılmazdır
Özellikle İstanbul gibi bir yerde 30 tane futbolcuyu gerçekten bir araya getirebilmek çok zor bir iş. Trafik, özel işler, aileye vakit ayırmak… O yüzden takım halinde toplanmak, hep beraber yemek yemek, böyle bir organizasyon yapmak göründüğü gibi kolay değil. Biz tüm bunlara rağmen bu yemekleri düzenliyoruz. Boş zamanlarımızda birlikte olmaya çalışıyoruz. Bu yemekler her zaman takımı olumlu etkiliyor. Benim her zaman söylediğim bir şey vardır. Bir takımda arkadaşlık-dostluk varsa başarı kaçınılmazdır diye düşünüyorum ben. Zaman zaman antrenmanlarda gergin anlar da yaşasak, zaman zaman tartışmalarımız olsa bunların hepsi antrenmanda kalıyor. Saha dışını kesinlikle çıkmıyor. Umarım bu arkadaşlık sonuna kadar sürer ve meyvelerini sezon sonunda toplarız.
Direkleri yeneceğim
Uzaktan şutlarımda topların direkten dönmesi benim için üzücü bir durum. Çok zor ve kritik maçlarda attığım şutlar hep direkten döndü. Geçen yıl da oldu birçok maçta. Benim için tabii ki çok üzücü çünkü gol atmak bir futbolcu için her zaman ekstra bir durumdur. Ekstra bir motivedir. Tabii tüm bunlardan daha önemlisi takımın kazanması. Ama inşallah bu direk şanssızlığını da kırarım.
Formayı giydiğim için onur duyuyorum
Valencia’da kulüp başkanımız, teknik direktör ve camia ayrılmamı pek istemiyorlardı. Hatta karşı çıkıyorlardı. Fakat o dönemde Aykut hocanın ve Sayın Ali Yıldırım’ın bu transferde çok katkıları oldu. Fenerbahçe’nin benim için düşündükleri, gösterdiği yakınlık, vaadettiği imkanlar bize çok sıcak geldi. Çok iyi davrandılar bize. Fenerbahçe camiası da çok büyük bir camia. Ben oynadığım bütün kulüplerde her zaman o formayı, o armayı elimden geldiğince temsil etmeye çalışırım. Burada da en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum. Kulübümün başarısı içine ne yapmam gerekiyorsa sonuna kadar yapmaya hazırım. Ben futbola başladığımda yurtdışında oynamayı çok istiyordum ama kısmette yeniden Türkiye’ye dönmek varmış. Şu anda da böylesine büyük bir camianın formasını giydiğim için çok mutlu ve onurluyum.
İspanya’da oyun fazla durmuyor
İki ligi kıyasladığımda İspanya’da oyun çok fazla durmuyor. Daha çok topla oynuyorsunuz. Yerde kalan futbolcu çok fazla olmuyor, birbirine kasıtlı faul olmuyor. Saha içinde herkes birbirine saygı göstermek zorunda. Rakibinize saygı duymadığınızda hem kulübünüz hem de tüm futbolseverler tarafından kısa bir sürede kesiliyor bunun cezası. Bütün takımlar futbol oynamaya çalışıyor ve oynadıkları oyundan zevk almaya çalışıyorlar. Biz Türkiye’de bunları biraz daha aşarsak Türk futbolu çok daha iyi yerlere gelecektir diye düşünüyorum.
Yabancı sınırına olumlu bakıyorum ama oyuncular tembelleşmemeli
Gerçekten altyapıda çok yetenekli kardeşlerimiz var. Sadece şans verilmeli ve üstlerini daha fazla düşülmeli. Ben yurtdışı tecrübesi yaşadığımdan dolayı şunu söyleyebilirim. Türk futbolcular Avrupa’daki futbolculara göre daha yetenekli. Sadece disiplin konusunda eksikliğimiz ve biraz erken şımarma problemimiz var. Bir de sistem sıkıntımızın olduğunu düşünüyorum ben. Çünkü orada 14-15 yaşındaki çocuklar çok disiplinli. İşlerini çok seviyorlar. Her zaman duruşunu ve karakterini aynı seviyede tutuyor ve en önemlisi onlara şans veriliyor. İspanya’da özellikle altyapıdaki gençlerin üzerine inanılmaz düşüyorlar. Çünkü takımlara baktığınızda ağırlık her zaman altyapıdadır. Dışardan gelen oyuncu sayısı 5 ya da 6’dır. Ama Türk gençlerine de şans vermeliyiz. O yüzden bu sınıra olumlu bakanlardanım ama yabancı sınırı bazı yerli oyuncuları tembelleştirmemeli.
Sosyal sorumluluk projelerimiz büyüyecek
Sosyal sorumluluk projeleri bizim çok hassas baktığımız konular. Bizim çok hassasiyet gösterdiğimiz çok önemli konular. Gerçekten desteğe ihtiyacı olan insanlara elimizden geldiği kadar yardımlar yapmaya gayret ediyoruz. Yardımlar da bizi ekstra mutlu ediyor. Sağolsunlar bir organizasyon yaptığımız zaman takımdaki bütün arkadaşlarımız, teknik direktörümüz bize destek oluyorlar. Biz bunlardan hoşnut olan ve zevk alarak yapan insanlarız. İnşallah bu tip şeyler artar. Gelecekte de kafamızda planlar projeler var. Bu işleri daha da büyütmek istiyoruz. Büyütmek için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Son yorumlar